Kara Ay Licorne Lilith Priape
Tarih boyunca insanlar, Dünya’ya en yakın gök cismi olan Ay’ı her zaman gözlem altında tuttular. Gözlemlerine dayanarak ona, farklı bakış açılarından anlamlar yüklediler. Görünen bildiğimiz Ay’ın dışında Dünya’nın ikinci bir tane daha uydusu olduğuna da inandılar ve buna Kara Ay adını verdiler.
Kepler’in göksel matematik yasalarını oluşturmasından beri, güneş merkezli güneş sistemi gezegen hareketlerinin dairesel değil, eliptik yörüngeler izledikleri bilinmektedir. Bu yasalar gereğince, Ay da aynı şekilde Dünya’nın etrafında eliptik yörünge çizerek hareket eder.
Kepler’in göksel matematik yasalarını oluşturmasından beri, güneş merkezli güneş sistemi gezegen hareketlerinin dairesel değil, eliptik yörüngeler izledikleri bilinmektedir. Bu yasalar gereğince, Ay da aynı şekilde Dünya’nın etrafında eliptik yörünge çizerek hareket eder.
Göksel yasaların kabulünden sonra, 1898 yılında astronom Georg Waltemath Ay’ı gözlemlerken onun neden dairesel yörünge izlemediği üzerine düşünür. Ona göre, yörüngenin dairesel hareket yapmasını engelleyip onu saptıran gözle görülmeyen bir gök cismi daha olmalıydı. Bu, Ay’ı çekim gücüyle etkileyen Dünya’nın ikinci bir uydusu Kara Ay olmalıydı. Bu fikrine dayanarak bulunduğu yer olarak düşündüğü noktayı hesaplayıp açıklar. Bu açıklamadan 20 yıl sonra 1918 yılında, I. Dünya Savaşını önceden bilerek ün kazanan İngiliz astrolog Sepharial, Dünya’nın ikinci uydusu olarak düşünülmüş olan Kara Ay’a Lilith adını verir. 1937 yılında DomNeroman (Pierre Rougié), elipsin iki odak noktası olmasından hareketle, artık maddesel bir varlığı olmadığı kesinleşen Kara Ay’ı, yörüngenin ikinci odak noktası olarak saptar. Elipsin diğer odak noktasını da Dünya oluşturmaktadır. Maddesiz odak noktası olarak Kara Ay, Ay Dünya’ya en uzak olduğu anda, Ay ve Dünya arasında çizilecek bir düz çizgi üzerinde bulunmaktadır. DomNeroman 1943 yılında yayınladığı ‘’Traitéd’AstrologieRationnelle’’ de Kara Ay’ın oluşturduğu odak noktasının bir hayal ürünü ya da gerçek dışı bir durum olmadığını ileri sürer. Ona göre, Kara Ay’ın maddesi olmasa da bir çekim merkezi olarak gerçek bir varlık etkisi gösterir. Böyle tasarlanmış Kara Ay’ın astrolojide kullanımı bu yayın ile başlamıştır. Bu yayında başka bir ilginç nokta, onun Kara Ay ve Ay Düğümleri’ni birbirine paralel olarak incelemesidir.
Şekilde görüldüğü gibi, elips yörüngede Dünya’nın konumu, ilk odak noktası olarak sol kenara yakın durumdadır. Ay sol taraftayken dönüş kavisinde Dünya’ya en yakın olduğu konumda olur, bu noktaya ‘’perije’’ (Priape) denir. Ay yörüngesinde ilerlerken sağdaki kavisine ulaştığında, Dünya’ya en uzak olduğu andaki konum noktasındadır, buna da ‘’apoje’’ (Licorne) denmektedir. Böylelikle Ay, apoje ve perije noktalarındayken yörüngesinin odak noktaları Dünya ve Kara Ay ile aynı hizada bulunur. Dünya’nın merkezinden bakıldığındaapojede, Ay ile Kara Ay aşağı yukarı aynı hizaya geldiğinden, birçok astrolog, ikinci odak noktası ve apoje noktasını ayırt etmeden, her ikisine de Kara Ay derler. Zira, ikinci odak noktası, yörüngenin hafif kaymalarına da aynı zamanda eşlik etmektedir. Ay Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesindeki ilerleyişine eşlik ettiği için elips yörüngesi spiral bir hareket izler. Böylelikle, yörüngede düzensizlikler ve hafif kaymalar oluşmaktadır. Bu nedenle, Kara Ay sürekli olarak tekrar hesaplanır. Ay’ın yörüngesinin düzensiz hareketleri nedeniyle, ikinci odak noktası Kara Ay’ıyla apoje Kara Ay’ı her zaman tam düz çizgi üzerinde olmayabilirler. Birbirlerinden yaklaşık on iki derece uzaklaşabilirler. Böylelikle Kara Ay’ın konumunu belirlemek için iki yöntem ortaya çıkar: Licorne’u belirlemek için elipsin aksı dikkate alınırken, Lilith’i belirlemek için aks dikkate alınmaz ve Ay ile Güneş’in hareketlerinin yarattığı dalgalanımlarıyla oluşan olgusal faktörler göz önüne alınır.Licorne bir hayat yönünü gösterirken, Lilith kişiliğin oluşumunun tarihçesine bağlı olarak duygusal korkuları ve endişeleri barındıran hatıralara işaret eder. Licorne bizim duygularımızın içinde eriyip gitmemizden çıkabilmemiz için bir çıkış noktası verebilirken, Lilith Ay’ın yönettiği duygusallıklar içinde savrulup kalmamıza neden olabilecek bir çekim gücü oluşturabilir.
Apoje Kara Ay’dan ve odak noktası Kara Ay’dan konuşulurken, 1990 yıllarında gerçek Kara Ay diye üçüncü bir tanımlama daha ortaya atılır. Söz konusu durum, hesaplamanın dünyanın merkezinden değil de kişinin doğduğu yerin enleminin dikkate alınmasıdır. Burada Dünya’nın kütlesinin, Kara Ay’a göre çok daha büyük olması dikkate alınır. Gerçek Kara Ay, Licorne’a yirmi beş derece uzaklaşma açısı yapabilmektedir. Bu nedenle de, diğer Kara Ay’lara göre başka bir burçta olabilme olasılığını taşımaktadır. Hesaplaması çok zordur.
LucBigé ya da J. Aimé gibi bazı astrologlar, bu üç ayrı Kara Ay’a farklı adlar verip sembolik yorumlar getirirler. Apoje noktası Kara Ay’ına ‘’Licorne’’ (Tekboynuz), ikinci odak noktası Kara Ay’ına ‘’Lilith’’ ve enlemden hareketle hesaplanan Kara Ay’a Gerçek Kara Ay derler.
Kara Ay’ın gündelik hayatımız ve kaderimizüzerindeki rolünün önemi, Ay Düğümleri’yle birlikte düşünüldüğünde daha belirgin olur. Ay düğümleri tüm burçları geçerek yaptığı bir tam turunu 18,6 yılda yaparken, Kara Ay ise burç turlarını yaklaşık 9 yılda (8 yıl 10 ay) yapmaktadır. Kara Ay ikinci turunu tamamladığında, Ay Düğümleri de ilk turunu tamamlamıştır. Kişinin doğduğu andaki ilk hallerine aynı anda tekrar varmış olurlar. Böylelikle her ikisi de artık, kişinin doğum haritasında doğduğu andaki konumlarındadırlar. Ay düğümlerinin turunu tamamlaması, hayatımızın neredeyse tamamen değişip başka yöne gittiği duruma işaret ederken, paralel olarak Kara Ay da bu dönemeçsel durumumuzda bizim içsel devrimsel yapımıza etkide bulunarak eşlik eder.
Kara Ay yaklaşık 9 ayda bir burcu geçerken, Ay ile arasında gizemli bir bağ örer. Bu 9 aylık anne karnı dönemi ile aşağı yukarı aynı süreci takip eder gibidir.
Sembolüne göz atarsak büyüyüp çoğalmaya adım atmış hilal tarafından temsil edilen ruh, maddeyi (ete kemiğe bürünmeyi) temsil eden haç üzerinden yükselmektedir. Sembol tamamen siyah renktedir. Siyah rengi, ışıktan yoksun karanlık ve korkutucu olarak görmeyelim. O daha ziyade, ışık huzmesini oluşturan tüm dalga boylarını soğuran, içinde aynı anda tüm renkleri barındırandır. Simyada da onu, kurşunun altına dönüşmesinin üç aşamasından ilkiolarak nitelendirirsek, Kara Ay’ı anlamada giriş boyutuna adım atabiliriz. Simyada ‘’Kara Eser’’, tözün ayrışma ve çözülme aşamasına işaret eder. Ortaya çıkacak eserdeki en zorlu kısımdır. Bunu ruhun alışkanlıklardan, önyargılardan inançlardan kendini özgürleştirdiği, en zor, en sıkıntılı dönemine sembolik olarak benzetebiliriz.
Kara Ay’ın yorumlanmasındaki zorluk, onun çelişkili kavramlara gönderimde bulunmasıdır: çıkış, düşüş; saflık, kirlilik; cesaret, korku; farkındalık, inkâr; minnet, yoksunluk gibi… O,inkâr, kaybolma, kayıp kırılma gibi sınavlar vasıtasıyla insanı şimdiki olduğu halden daha kendisi olana, olması gerekene çeker.
Apoje Kara Ay’ı, katı gerçeklerle kirlenmiş yeryüzünün çekiminden kurtulup, saf bir bilinç yüksekliğine kıvrılmak ister gibidir.LucBigé söz konusu Licorne için, ulaşmak istediği mutlağa öylesine tutkulu bir şekilde bağlanmıştır ki, ona ulaşmak için gerekli plan basamakları aşmakla vakit kaybetmek istemez der. O, kirlenmiş olan, mükemmel olmayan ve sıradan olanı deneyimlemeyi reddeder. Saf ve mükemmel olana susamıştır. Kibirle günah işler.
L. Blanchet, Kara Ay’ın ete kemiğe bürünmeden önceki kaybedilen cennet nostaljisini sakladığını söyler. Ama onun bu döneme ait hatırası sadece bir imajdan ibarettir. Bu nedenle bu mutlak ve en hakiki ana ait hissiyatı sınırlıdır.
Aynı şekilde bazı astrologlar da onun, hayat algımızı örten bir örtüyü sembolize ettiğini, sahte bir ışık olduğunu söylerler.
Yine LucBigé’ye göre, Licorne’un talebi aşktan değil ama ışıktan oluşur. Lilith ise, bu kaybedilmiş cennetten düşüş ile ilgili yokluk duygusu, endişe ve korkuları taşır. Bu Dünya’ya gelmeden önceki mükemmel ortamdan kopuşun yarattığı sonuçlardır: biri özlem, diğeri kaygı duyma durumunu yansıtır. Biri ışığa, diğeri karanlığa yönelir. Ama her ikisi de bu dünyadan hoşnutsuzdur.
Dünya, astrolojide evlerle temsil edilen, bir deneyim alanıdır. Kişilik, son sözü hayallerinden alıp olgulara verdiği ölçüde burada güçlenir ve derinleşir. Varlık, kaynağı olmasına rağmen niyetleriyle değil eylemleriyle yargılanır. On iki evin de deneyimlerini aştıktan sonra kendine özgü Ev’ini oluşturur. Ancak burada Licorne’un yoğun ateşini ağırlamaya muktedir olabilir. Ama önce, en derin hayallerinden, ışıktan vazgeçip yaniLicorne’a sırtını dönüp, Priape’a giden yola gitmelidir.
Priape’ta yani Ay’ın yörüngesinde Dünya’ya en yakın olduğu perije konumundayken, Ego maddesel enerjilerle beslenir ve astrolojik evler çarkını kurar. Var olmak başlıca meşguliyeti haline gelir. Kişilik memnun etmek ve hatasız görünmek ihtiyacındadır. Herkes tarafından kabul edilen ustalığı, mutlak idesinin yarattığı baş dönmesine karşı ilk emniyet alanını oluşturur. Priape varlığa mutlağın aşkın boyutunun dışında elle tutulur alanını verir. Maddesel ve sosyal hayatın gerekliliklerine uyum sağlamasına yardımcı olur. Uzun süre, kişi Ay dönemlerinin ritminde yaşamaya kendini bırakır. Bu evrimini tamamlamanın yavaş ama en emniyetli yoludur. Çocuk doğduğunda, Ay onun duygusal ve zihinsel gelişimine yardımcı olur. Sonuçta kendini iki seçenek önünde bulur:ya Priape’a ya da Licorne’a yönelecektir. İlkönce kolaylığından dolayı Priape’a yönelir ama hayal kırıklıklarının ardından, kalbini Licorne’un melodilerini dinlemeye açar. Bu anlamda Kara Ay her zaman bir seçim noktasıdır. Küçük ‘’evet’’ ve ‘’hayır’’ların hayatımızı tamamen değiştirdiği anlarda bulunur. Licorne kişiden kaderini tamamlamasını ister. Priape’ı oluşturmadan kısa yoldan sonuca varmayı istemek, baskıcı, yazgısal ve bunaltıcı bir hayatı öne çıkartır. Zamanı değilse Kara Ay’ı haritada incelemenin acelesi yoktur. Zodyakta, PriapeLicorne’a tam ters durumdadır. Kişinin özünün gerçek arzusunu gerçekleştirme riskini göze almamak için, elde ettiği başarıların sunduğu ödülleri nasıl kendine mal ettiğini temsil eder. Bu durumdayken kendi iç seslerine kapalıdır. Kişi Priape’dayken, korkularını ve endişelerini Lilith’in bilinçaltı derinliklerinden çıkmasını istemez ve kendine koruyucu yöntemler geliştirir. Licorne’danPriape’a geçiş, mutlağın peşini bırakılıp en insani nitelikteki alışkanlıkların tercih edilmesidir. Kişi, tekrar Licorne’a ulaşmak için, Lilith’i geçip orada sakladıklarını ortaya çıkarıp, onlarla yüzleşmek zorundadır.
Apoje Kara Ay’dan ve odak noktası Kara Ay’dan konuşulurken, 1990 yıllarında gerçek Kara Ay diye üçüncü bir tanımlama daha ortaya atılır. Söz konusu durum, hesaplamanın dünyanın merkezinden değil de kişinin doğduğu yerin enleminin dikkate alınmasıdır. Burada Dünya’nın kütlesinin, Kara Ay’a göre çok daha büyük olması dikkate alınır. Gerçek Kara Ay, Licorne’a yirmi beş derece uzaklaşma açısı yapabilmektedir. Bu nedenle de, diğer Kara Ay’lara göre başka bir burçta olabilme olasılığını taşımaktadır. Hesaplaması çok zordur.
LucBigé ya da J. Aimé gibi bazı astrologlar, bu üç ayrı Kara Ay’a farklı adlar verip sembolik yorumlar getirirler. Apoje noktası Kara Ay’ına ‘’Licorne’’ (Tekboynuz), ikinci odak noktası Kara Ay’ına ‘’Lilith’’ ve enlemden hareketle hesaplanan Kara Ay’a Gerçek Kara Ay derler.
Kara Ay’ın gündelik hayatımız ve kaderimizüzerindeki rolünün önemi, Ay Düğümleri’yle birlikte düşünüldüğünde daha belirgin olur. Ay düğümleri tüm burçları geçerek yaptığı bir tam turunu 18,6 yılda yaparken, Kara Ay ise burç turlarını yaklaşık 9 yılda (8 yıl 10 ay) yapmaktadır. Kara Ay ikinci turunu tamamladığında, Ay Düğümleri de ilk turunu tamamlamıştır. Kişinin doğduğu andaki ilk hallerine aynı anda tekrar varmış olurlar. Böylelikle her ikisi de artık, kişinin doğum haritasında doğduğu andaki konumlarındadırlar. Ay düğümlerinin turunu tamamlaması, hayatımızın neredeyse tamamen değişip başka yöne gittiği duruma işaret ederken, paralel olarak Kara Ay da bu dönemeçsel durumumuzda bizim içsel devrimsel yapımıza etkide bulunarak eşlik eder.
Kara Ay yaklaşık 9 ayda bir burcu geçerken, Ay ile arasında gizemli bir bağ örer. Bu 9 aylık anne karnı dönemi ile aşağı yukarı aynı süreci takip eder gibidir.
Kara Ay’ın yorumlanmasındaki zorluk, onun çelişkili kavramlara gönderimde bulunmasıdır: çıkış, düşüş; saflık, kirlilik; cesaret, korku; farkındalık, inkâr; minnet, yoksunluk gibi… O,inkâr, kaybolma, kayıp kırılma gibi sınavlar vasıtasıyla insanı şimdiki olduğu halden daha kendisi olana, olması gerekene çeker.
Apoje Kara Ay’ı, katı gerçeklerle kirlenmiş yeryüzünün çekiminden kurtulup, saf bir bilinç yüksekliğine kıvrılmak ister gibidir.LucBigé söz konusu Licorne için, ulaşmak istediği mutlağa öylesine tutkulu bir şekilde bağlanmıştır ki, ona ulaşmak için gerekli plan basamakları aşmakla vakit kaybetmek istemez der. O, kirlenmiş olan, mükemmel olmayan ve sıradan olanı deneyimlemeyi reddeder. Saf ve mükemmel olana susamıştır. Kibirle günah işler.
L. Blanchet, Kara Ay’ın ete kemiğe bürünmeden önceki kaybedilen cennet nostaljisini sakladığını söyler. Ama onun bu döneme ait hatırası sadece bir imajdan ibarettir. Bu nedenle bu mutlak ve en hakiki ana ait hissiyatı sınırlıdır.
Aynı şekilde bazı astrologlar da onun, hayat algımızı örten bir örtüyü sembolize ettiğini, sahte bir ışık olduğunu söylerler.
Yine LucBigé’ye göre, Licorne’un talebi aşktan değil ama ışıktan oluşur. Lilith ise, bu kaybedilmiş cennetten düşüş ile ilgili yokluk duygusu, endişe ve korkuları taşır. Bu Dünya’ya gelmeden önceki mükemmel ortamdan kopuşun yarattığı sonuçlardır: biri özlem, diğeri kaygı duyma durumunu yansıtır. Biri ışığa, diğeri karanlığa yönelir. Ama her ikisi de bu dünyadan hoşnutsuzdur.
Dünya, astrolojide evlerle temsil edilen, bir deneyim alanıdır. Kişilik, son sözü hayallerinden alıp olgulara verdiği ölçüde burada güçlenir ve derinleşir. Varlık, kaynağı olmasına rağmen niyetleriyle değil eylemleriyle yargılanır. On iki evin de deneyimlerini aştıktan sonra kendine özgü Ev’ini oluşturur. Ancak burada Licorne’un yoğun ateşini ağırlamaya muktedir olabilir. Ama önce, en derin hayallerinden, ışıktan vazgeçip yaniLicorne’a sırtını dönüp, Priape’a giden yola gitmelidir.
Priape’ta yani Ay’ın yörüngesinde Dünya’ya en yakın olduğu perije konumundayken, Ego maddesel enerjilerle beslenir ve astrolojik evler çarkını kurar. Var olmak başlıca meşguliyeti haline gelir. Kişilik memnun etmek ve hatasız görünmek ihtiyacındadır. Herkes tarafından kabul edilen ustalığı, mutlak idesinin yarattığı baş dönmesine karşı ilk emniyet alanını oluşturur. Priape varlığa mutlağın aşkın boyutunun dışında elle tutulur alanını verir. Maddesel ve sosyal hayatın gerekliliklerine uyum sağlamasına yardımcı olur. Uzun süre, kişi Ay dönemlerinin ritminde yaşamaya kendini bırakır. Bu evrimini tamamlamanın yavaş ama en emniyetli yoludur. Çocuk doğduğunda, Ay onun duygusal ve zihinsel gelişimine yardımcı olur. Sonuçta kendini iki seçenek önünde bulur:ya Priape’a ya da Licorne’a yönelecektir. İlkönce kolaylığından dolayı Priape’a yönelir ama hayal kırıklıklarının ardından, kalbini Licorne’un melodilerini dinlemeye açar. Bu anlamda Kara Ay her zaman bir seçim noktasıdır. Küçük ‘’evet’’ ve ‘’hayır’’ların hayatımızı tamamen değiştirdiği anlarda bulunur. Licorne kişiden kaderini tamamlamasını ister. Priape’ı oluşturmadan kısa yoldan sonuca varmayı istemek, baskıcı, yazgısal ve bunaltıcı bir hayatı öne çıkartır. Zamanı değilse Kara Ay’ı haritada incelemenin acelesi yoktur. Zodyakta, PriapeLicorne’a tam ters durumdadır. Kişinin özünün gerçek arzusunu gerçekleştirme riskini göze almamak için, elde ettiği başarıların sunduğu ödülleri nasıl kendine mal ettiğini temsil eder. Bu durumdayken kendi iç seslerine kapalıdır. Kişi Priape’dayken, korkularını ve endişelerini Lilith’in bilinçaltı derinliklerinden çıkmasını istemez ve kendine koruyucu yöntemler geliştirir. Licorne’danPriape’a geçiş, mutlağın peşini bırakılıp en insani nitelikteki alışkanlıkların tercih edilmesidir. Kişi, tekrar Licorne’a ulaşmak için, Lilith’i geçip orada sakladıklarını ortaya çıkarıp, onlarla yüzleşmek zorundadır.
